Dear Melis, benim “wow amazing” arkadaşım, keşke daha da erken tanışsaymışız. Birlikte gülmeyi, eğlenmeyi en sevdiğim arkadaşlarımdan biri olarak, bu okul senin takılarının şıngırtısını unutmayacak. İyi ki tanışmışız ve okuldan sonra da çok güzel işler başaracağına inancım sonsuz. Her zaman güzel enerjini koru ve bulunduğun her ortamda ışıldamaya devam et. 🙂
-MEHMET ALİ ATAKAN
Canım arkadaşım Melis, seninle aynı yerde yaşayıp hiç tanışmayıp okulun son iki senesinde tanışmamız şoku. Seni gerçekten sevdim hem kendin çok güzelsin hem de kalbin çok güzel eminim çok iyi yerlerde olacaksın ve umarım hep mutlu olursun
-RÜMEYSA HAN
Her ne kadar geç tanışmış, Eskişehirde çok fazla vakit geçirememiş olsak da sanki arkadaşlığımız dört seneyi devirmiş gibi hissediyorum. Şahsen iyi ki bölümü dondurmuşsun ve iyi ki aynı dönemde denk gelmişiz. Sende dikkatimi çeken ilk şey tabii ki tırnaklarındı. Simli ve uzun, muhteşem. İşte tam o an arkadaşlığımızın başlangıcıydı. Hem sen hem selen için gerçekten içimden arkadaş olmayı dilemiştim ve gerçekleştiniz kızlarım. Ben ve 2 hayatım…Her zaman birbirimizin arkasında birbirimize destek olacağımıza oldukça eminim. Arkadaşlığımız boyunca elbette anlatacak çok fazla anımız var ama beni oldukça güldüren ve arkadaşlığımızın da asıl pekişmesini sağlayan anımızdan bir tanesi de web tasarımı dersindeyken benim protez tırnağımın bir anda kopup senin sandalyenin altına düşmesiydi. O uçan şey ne diye bakmıştın da bende tırnağım derken utanmıştım… Hala daha yazarken kıkırdıyorum. Birlikte macbooklarımızla ders çalışmaya diye gittiğimiz ama sadece kahve içip muhabbet ettiğimiz o kafeler, trenle yaptığımız İstanbul yolculukları…İnan bunların hepsi seninle güzeldi<3 Şimdi bunları yazarken tabii baya duygulanıyorum ama ileride açıp baktığımızda gerçek arkadaşlığı tatmışız diyeceğiz. Seni seviyorum canım arkadaşım. Ve bundan sonraki yeni hayatında da hep başarıların peşinden koşacağına inanıyorum. Bu arada aşko aklımın bir köşesine özel oda tahsis ettirdim, pazartesi gelip yerleşebilirsin.
-AYTEN PINAR KAVUTÇU
Sevgili Melis,İtiraf etmek gerekirse, yazmaya başladığımda bu kadar zorlanacağımı hiç düşünmemiştim. Birlikte çok fazla anımız var ama nasıl kelimelere döksem diye çok düşündüm. Belkide bu kadar çok zorlanmamın nedeni birlikte çok anımızın olması ve seni bu kadar iyi tanıyor olmamdır. Seninle ilk defa tanıştığımızı “zannettiğimiz” zamanı hatırlıyorum. Ekonomi dersindeydik. İçimden keşke şu kızla tanışsam demiştim. Sonrasında öğrendim ki sende aynı şeyi düşünmüşsün benim için. Birbirimizi gözümüze kestirmişiz. Ertesi gün Hasan hocanın dersinde yanına gelmeseydim, konuşmasaydık belki de şu an ne ev arkadaşım ne de bu kadar çok değer verdiğim bir arkadaşım olacaktı… Daha ilk konuşmamızda ikimizinde 99’lu olduğunu, aynı dönem üniversiteye başlayıp aynı sene okul dondurmamızı öğrenmemiz çok ikonikti gerçekten. İkimizde birbirimizi gözümüze kestirdiğimize inanmamıştık. Çünkü sende bende dıştan soğuk durduğumuz için kimsenin bizimle tanışmak istemeyeceğini düşünüyorduk. Ki o zamanlar yine ikimizde tekrardan okula başlamış gibiydik. Ne eski arkadaşlarımız duruyor, ne tanıdıklarımız duruyordu. O yüzden ikinci günden senle tanışıp hemen dateleşmek ilaç gibi gelmişti. Hatta ilk oturduğumuz yerde dedikodu yapmıştık hemen ehe. Sana okul dondurduğum sıralar bilgi almak için Melis adlı bir kızla konuştuğumu, bana dondurma esprisi yaptığını onun sen olup olmadığını sormuştum. Çok net hatırlıyorum sende ben dondurma esprisi yapmamışımdır gibi bir cümle kurmuştun. Birbirimizin numarasını eklediğimizde bütün mesajların ortaya dökülmesiyle o her şeyin başlangıcı dondurma esprisini senin yaptığın ortaya çıkmıştı. Hala hatırlayınca hem hüzünleniyorum hem de gülüyorum. Daha tanışalı iki üç gün olmuştu, o zamanlar yurtta kalıyordum. Erken gelmeme rağmen o kadar çok sohbet etmiştik ki ben az daha yurda giriş saatini kaçıracağım diye koşturarak gitmiştim. O zaman demiştim ki keşke bu kızla ev arkadaşı olsak, çok eğlenirdik. Neyseki sonrasında bu isteğim gerçekleşti de ev arkadaşı olabildik. Burada da doğru manifesti yapmışım. Keşke birlikte daha uzun süre Eskişehir’de öğrencilik hayatımız devam etseydi. Keşke birlikte daha fazla bulaşık biriktirebilseydik, kürt evine dönseydi tekrar mutfağımız. Sen tekrar o gül yapraklarını dökseydin yere not koysaydın bende hüzünlenseydim. Şimdi bu şehirden ayrılınca biliyorum ki ben senin odanın kapısında yere oturup dedikodu yaparken, ordan benim odama geçip bu sefer sen benim odamın kapısında dururken dedikodu yapamayacağız. Ve ben senin yokluğunu hep hissedeceğim. Daha birlikte yaşamamız gereken çok fazla anı vardı. Biraz erken bitti sanki… Okul dondurmanın bana kattığı tek iyi şey, senin gibi paha biçilemez bir arkadaşa sahip olduğumu bilmek benim için. Seninle geçirdiğim her anıyı hem mutlulukla hem hüzünle hatırlayacağım. Birlikte çok fazla anı paylaştık. Umarım yeni hayatlarımızda da birçok anıyı birlikte paylaşma şansına sahip oluruz. Seni çok seviyorum canım arkadaşım.
-SELEN CÜRGÜL
Bir konu üzerine çok tuhaf bir şekilde tanışmıştık. Sonrasında arada sırada sohbet edebilme fırsatımız oldu. çok zevkli, cana yakın ve enerjisi yüksek birisin. Güzel başarılara imza atacağına inanıyorum. Umarım çabalarının karşılığını fazlasıyla alırsın.
-EMRE CAN ERDEM